Herkese Merhaba,
Mimar Sinan Üniversitesi, MSGSÜ, İstanbul Resim ve Heykel Müzesinde, 23 Mayıs’ta katıldığım panel bir modacı olmasam da beni günlük koşuşturmalarımdan söküp farklı bir yere ışınladı ve zihnimde farklı küçük pencereler açtı.
Moderatörlüğünü, BlueProjects (1) Firmasının Türkiye kurucularından Sinem Çelik’in yaptığı paneldeki izlenimlerimi paylaşmak istiyorum;
Moda 6 ay gibi kısa sürede kendini yenileyen ve insanları aşırı tüketim çılgınlığına sevk eden bir olgu.
Aşırı tüketme kültürü aşırı üretim aşırı atığı da beraberinde getiriyor, tabii ki başa dönülünce yeryüzü kaynaklarının aşırı kullanımı, yüksek sera gazı emisyonları ve çevre kirliliği kaçınılmaz oluyor.
Özellikle gelişmiş ülkelerin tekstil gibi çevreye büyük ölçüde zarar veren, su kaynaklarını tüketen, kirleten sektörü 3.dünya ülkelerine kaydırmaları, oralardaki ucuz iş gücünü kullanarak maliyetlerini düşürmeleri çok kurnazca – aslında kurnazlık kelimesi çok masum kalıyor-.
Avrupa’da iş güvenliğini önemsiyoruz derken, 3.dünya ülkelerinde bu üretimlerini yaptırırken ne insan sağlığı ne de çevreye verdiği zararı kendi ülkelerinde olduğu gibi yeterince gözetmiyorlar.
2013’te Bangladesh ‘te giyim sektörüne hizmet veren Rana Plaza’da ki fabrika binasının çökmesi sonucu 1134 kişi hayatını kaybetmişti (2). Bu felaketin ardından Fashion Revolution adlı STK, Carry Somers ve Orsola de Castro tarafından kuruldu. (3)
Fashion Revolution tekstil ürünlerinin nerede ve nasıl üretildiğinin, işçilerin çalışma şartlarının sorgulanmasını amaç edinmiş. (Bu panel için hazırlanmış, Orsola De Castro’nun daha önce kaydedilmiş videosu izlettirildi.)
İklim krizi için bir şeyler yapma gayretinde olan Avrupa ülkeleri yasal düzenlemelerle adımlar atıyor.
Yurt dışına ihracat yapabilmek için yeni kriterler getiriliyor, bizim sanayicimizde iklim krizi ve karbon ayak izine duyarlılıktan ziyade buradaki müşteri kitlesini kaçırmamak, tercih edilir olmak için çevreci kimliğine bürünmek zorunda kalıyor.
Panelde duyduğum bir ekonomi şekli var “ Paylaşım Ekonomisi ” (4) , tüketicilerin kendi aralarında kurdukları, ürünlerin kullanılmadığı zamanlarda sahibine bir gelir kazandırdığı, kullanılmış ürünlerin uygun fiyatlarla ihtiyacı olanların erişimine imkan sağlıyor.
Böylelikle kullanılmış bir kenarda atıl kalan ürünlerin kullanım süresi uzamış oluyor.
Kiralama sistemleri veya ünlü mağazaların (Panelde ülkemizin tanınmış giyim firmalarından ,Yargıcı’nın uyguladığı RE- LOVE (5) adındaki bir proje olarak bahsedildi.) depolarda kalan veya satışı olmayan ürünlerini küçük atölyelerle iş birliği yaparak, özellikle hanımların el emeğinden faydalanarak, giysileri, aksesuarları kesip biçerek, motifler vb revizyonlarla yeni dizaynlar yaratmaları ve bunların satışa sunulması ile atıl ürünleri hayata kazandırıyor, küçük işletmelerle iş birliği sağlanan bir nevi sosyal sorumluluk projesine dönüşüyor.
Dikkat çeken noktalardan biri de çevrimiçi alışverişlerde ürünlerde bir sorun olduğunda değiştirme kolaylığı maalesef ki israfa (paketleme, yakıt ve iş gücü, zaman vb kayıplara) sebep olduğu.
Bazı mağazalarda uygulanan adrese sipariş verilen giysi/ayakkabı gibi ürünlerin, sipariş sahibinin o anda ürünü denemesi ve kuryenin getirdiği diğer ürünle değiştirebilmesi bahsi geçen sarfiyatları düşürdüğü görülmüş.
Ayrıca diğer önemli bir konuda panele katılan WGSN (6) araştırma firmasından Müjde Abdiş Güçlü’nün yaptığı açıklamalardı.
Yaşa göre tüketici profillerini çıkartmaları, onların nelerden hoşlandıkları ve bu ürünleri alırken hangi ihtiyaçlarını gözettiklerine kadar psikolojik analizleri yaptıklarını, nasıl derin bir çalışma yürüttüklerini görmek beni çok etkiledi.
Araştırmalarda, kuşaklar arası farklar göze çarpsa da bilinç seviyesi yükseldikçe alınan ürünlerin hikayesi, üretilirken çevreye duyarlılık, kullanılan hammaddenin güvenilirliği, özgünlüğü, döngüselliği , üretimdeki şeffaflık gibi konulara önem verdikleri görülüyor. Gençler kafasını bilgisayarlarından kaldırmasa da yeşil bir çevre istiyorlar.
Ayrıca +,- 15 yaş birbiriyle çok iyi iletişim kurduğu, beraber geçirilen zamanlarda müthiş etkileşimler yarattığı tespit edilmiş.
Teknolojinin aynı zamanda hem estetik hem de çevresel katkı sağlayacak olması da tercih ediliyor; mesela güneş panellerinin daha şık dizayn edilmesi, dronlarla ormanlardaki yangın çıkma olasılığının takip edilmesi veya ağaçların gelişiminin takip edilmesi gibi ..
Panelde Yargıcı firmasından Elvan Yaykıran’ın kalbime dokunan sözleri paylaşmam lazım;
Hızlı tüketimde yavaşlayabilmek..
Nezaketi insanlara ve çevreye hissettirmek, o kıyafetleri yapan modelist, tasarımcı, işçi tüm çalışanlara hissettirecek çalışma ortamı yaratılması, kullanılan hammadde, çevreye nezaket, tüketiciye nezaketi hissettirmek, üretilen ürüne yansıyacaktır. Biri olmadan diğeri olamaz diye ifade edilmesi çok değerliydi.
Giysilerin dijitalleşmesi önümüzdeki günlerde oldukça çok konuşulacağa benziyor.
Hatta ABD’de iki Ukraynalı arkadaşın kurdukları derssX (7)firması bu konunun öncülerinden.
Özellikle sanal ortamlarda, metaverse ortamlarında tercih edilebilecek ürünleri tasarlıyorlar.
Bahar Ceren Arslan’ın kurucularından olduğu KNİTOLOGY (8) firması bu dijitalleşmeyi yakından takip ediyor ve avatar modeller üzerinde 3 boyutlu olarak kıyafetleri tasarlıyorlar. 6 gün sürebilen numune çalışmalarını 2 güne indirmişler, hem kumaş, emekten, zamandan tasarruf edebiliyorlar. Dijitaldeki tasarımın seri imalata geçmesinde (işletmedeki üretimlerinde) oluşabilecek uyumsuzluk oranı yok denecek kadar az.
Şu an bizim moda okullarında 2 boyutlu tasarım yapıldığı, bunun hızla 3 boyutlu programlara geçilmesinin teknolojinin takibi konusunda önemli olduğu belirtildi.
Moda sanatına yıllarını adamış MSGSÜ Öğretim Görevlisi Prof.Dr.Nesrin Türkmen, bu kadar baş döndürücü, kapitalist sisteme hizmet eden bir sektörde sürdürülebilirliğin sağlanması bugünden yarına çok hızlı olmayacağını bununla birlikte panelin yapıldığı salonun doluluğu, bu konuya gösterilen duyarlılığın arttığının göstergesi olduğu için umut verici dedi.
Sürdürülebilirlik konusunda küçükte olsa adımların atılması, bireylerin bilinçlenmesi, Birleşmiş milletlerin sürdürülebilirlik konusundaki kalkınma hedeflerindeki 17 başlık (9) devletlerin de daha fazla taşın altına elini koymasına sebep olabilir, sanayiciler üzerindeki yaptırım gücünü arttırabilir.
Paneli düzenlemede emeği geçen herkese özellikle de işini severek, gönülden yapan, bilgi birikimlerini bizlerle paylaşan değerli Panelistlerimizi, verdikleri ilham için çok teşekkür etmek isterim.
Sevgiyle ve aktif umutla kalın.
Deniz
İlginizi çekerse diye aşağıya bazı linkleri ekledim.
(2) https://www.theguardian.com/world/2023/apr/24/10-years-on-bangladesh-rana-plaza-disaster-safety-garment-workers-rights-pay
(3) https://www.fashionrevolution.org/
(4) https://tr.wikipedia.org/wiki/Payla%C5%9F%C4%B1m_ekonomisi
(5) https://www.yargici.com/t/yargicicares-re-love
(7) https://en.wikipedia.org/wiki/DRESSX
(9) https://www.gaib.org.tr/tr/site/download-file
https://www.yesilist.com/greenwashing-yesil-aklama-nedir/ (yeşil aklama arada geçen bir kelimeydi.)
0 Yorum