Üç Ekoloji Doğa Düşünce Siyaset 7. Sayı: Nükleer Enerji, Rönesans Masalının Arka Planı

Üç Ekoloji Doğa Düşünce Siyaset 7. Sayı'sının dosya konusu Nükleer Enerji, Rönesans Masalının Arka Planı.

Enerji, sadece enerji değildir...Savaş, işgal, terör, güvenlik stratejileri, askeri bloklar, kağıt üzerinde çizilen sınırlar, boru hatları, atom bombası, silahlanma yarışı, yakıt zenginleştirme, teknoloji transferi, diplomatik şantaj, sürdürülebilir kalkınma, sera gazları, hava kirliliği, deniz kirliliği, kanser, kalp krizi, astım, kömür ve uranyum yatakları, petrol ve doğal gaz kuyuları...

Nükleer enerji de asla sadece nükleer santrallar demek değildir.

Daha atom bombası yarışının ilk yıllarından bu yana nükleer teknolojiyi geliştiren ve tekelinde tutan ülkelerin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri olması bir rastlantı değil. İran, Kuzey Kore gibi ülkelerin Batı’nın nükleer güçlerinin tehdidi altında olmaları, Filistin üzerinde acımasız bir kıyım sürdüren İsrail Devleti’nin yasadışı bir şekilde nükleer teknolojiyi elinde bulundurmasına izin verilen tek ülke olması, İsrail’e son yıllarda Afganistan’daki ABD işgali nedeniyle Hindistan’ın katılması da rastlantı değil.

Bütün dünyada yeşil politikaların, çevrenin korunmasına dair hareketlerden çok savaşa, nükleer silahlara ve nükleer santrallara karşı verilen mücadeleden doğmuş ve gelişmiş olması da rastlantı değil.

Aslında nükleer enerji sorununun mühendislerle çevreciler arasındaki bir mesele olarak görülmesi için sürdürülen oyun da bir rastlantı olmayabilir. Siyasi partilerin, ülkenin ve dünyanın en ciddi sorunları üzerinde cesur politikalar yürüten politik hareketlerin, sol çevrelerin, gençlik örgütlerinin vb. nükleer santrallar ve enerji konuları söz konusu olduğunda genellikle sessiz bir anlaşma içinde işi “çevrecilere” bırakmaları da aynı durumla bağlantılı olabilir hatta.

Nükleer endüstri 1986’dan bu yana inişte. Bütün veriler, nükleer endüstrinin en fazla 20 yıl içinde gücünü büyük ölçüde kaybedeceğini gösteriyor. Nükleer lobi bu durumun bilincinde olduğu için birkaç yıldır nükleerin yeniden yükseleceğini iddia ediyor. Ne var ki “nükleer rönesans” diye adlandırılan bu durumun somut işaretleri ortada pek görünmüyor.

Dosyamızın amacı nükleer rönesans masalının arka planını, sorunun bir enerji üretim teknolojisinden ibaret olmayan yüzünü ortaya koymak.
Enerji sorununun bir bütün olarak dünyanın en önemli politik meselesi olduğunun anlaşılabilmesi için nükleer tehdidin boyutlarının daha iyi kavrayabilmek gerekiyor.

Nükleerciler bu gerçeğin bütünüyle farkında. Toplumsal muhalefetin meseleyi bir çevre sorunu ya da teknik seçim olarak gören kesimleri de giderek azalıyor.
Çünkü enerji, sadece enerji değildir...

Dosyamızda aşağıdaki yazılar yer alıyor. İyi okumalar.

DOSYA 

Nükleer Enerji: Rönesans Masalının Arka Planı

Umut İnsanda... Yeni Nükleer Kabullere Bir Bakış
Ayşem Mert

Rebecca Harms ile Söyleşi
Üç Ekoloji

Nükleer Rönesansa İtiraz
Ömer Madra

Helen Caldicott ile Söyleşi
Gregory Dicum

Siborg Bilimin Enerji Bağımlılığı Üzerine
Gediz Akdeniz

POLİTİKADAN DÜŞÜNCEYE

Bilge Contepe ile Söyleşi
Dilek Özkan – Ümit Şahin

Tarihsel İnsanlık Durumu
Ümit Şahin

Önce Köylü mü?
Joost Jongerden

Konukseverliğin Mırıltısı
Dilaver Demirağ

YEŞİL DÜŞÜNCE KLASİKLERİ

“Conspiratio” Kültürü
Ivan Illich

TARTIŞMA

Hepsi Kazanacak Bu Bebeklerin!
Mehmet Ali Üzelgün

KİTAP

Yaklaşan Küresel İklim Krizi
Engin Berk